Tembellik kötü bir şey değil mi?
Yani, öyle olsa gerek. Öyle hissediyorum. Ama detayını
araştırmayacak kadar da üşengecim.
Bunca yıllık ömrümde –böyle başlayınca sanki ihtiyarın
tekiymişim gibi durdu, sevdim.- muhtemelen “yapmadığım” bir çok şeyin sebebi
tembelliğim. Şu anda mesai saatimde çalışmak yerine oturmuş bunları
karalıyorsam bunu da tembelliğime bağlayabilirsiniz. Ben bu satırlarla
uğraşırken saat neredeyse 5 olmak üzere.
Şu anki halimi çalışmamak için yaptığım bir inat olarak
görebilirsiniz. Ya da zaman öldürme çabası. Felsefi bir şey beklediyseniz çok
yanıldınız. Saat 16.58 olana kadar burada uzatabildiğim kadar uzatıp ardından
bu yazının bloga geçirilmesi ile uğraşacağım.
Ah, saat geldi. Ben kaçar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder